Araştırmalar, ortalama bir bireyin her gün 30.000 ila 70.000 düşünce düşündüğünü gösteriyor. Bu düşüncelerin bazıları bize aitmiş gibi gelirken, birçoğu zihnimizde dolaşıp durur ve kaderimiz haline gelir. Düşünceleri farkında olmadan kabul eder, hayatımızın bir parçası yaparız. Ancak şunu unutmayın: Siz düşünceleriniz değilsiniz; siz, düşüncelerinizin düşünürüsünüz!
Her gün zihnimizde beliren bazı düşünceler, bize aitmiş gibi gelir ve bunları sahiplendiğimizde, hayatımızın yönünü belirlerler. Örneğin:
Bu düşüncelerin bize ait olduğuna inanır ve kaderimizi şekillendirmesine izin veririz. Oysa ki nefes üzerine dikkatimizi verdiğimiz bir meditasyonda, zihnimizi odaklayabilir ve düşüncelerimizin farkına varabiliriz.
O günkü meditasyonumuzun ana teması, dikkat ve farkındalık olacak. Bu iki dost, meditasyon pratiğinde birbirine bağlıdır ve sinerji içinde çalışır. Dikkat, zihnimizde o anda olup bitenleri yargılamadan kabul etmemizi sağlar. Farkındalık ise, düşüncelerimizi ve duygularımızı gözlemlememizi, onlara objektif kalmamızı ve sadece bir gözlemci olmamızı sağlar.
Zihnimizdeki düşünceler, genellikle kendilerini doğru olarak sunarlar. Ancak bu, onların doğru veya önemli olduğu anlamına gelmez. Sadece düşündüğümüz için bir düşünce bize ait değildir. Farkındalık, bu düşüncelerin sadece gelip geçici birer zihinsel olay olduğunu bize öğretir.
Meditasyon sırasında dikkat ettiğimizde, zihnimizdeki düşüncelerin farkına varırız. Bu iki dost - dikkat ve farkındalık - meditasyon boyunca işbirliği içinde çalışır. Dikkatimiz, zihnimizde olup biteni kabul etmeye yönelirken; farkındalık, düşüncelerimizin akışını izlememizi sağlar. Böylece düşüncelerimize tamamen bağlı kalmadan, onları birer gözlemci olarak izleriz.
Bir örnekle bunu açıklayalım: Kapkaranlık bir odada yalnız başınıza bir korku filmi izlediğinizi hayal edin. Oda karanlık, her ses daha ürkütücü hale gelir, bedeniniz gergin ve tedirgindir. Filmi izlersiniz ama kontrol sizde değildir; film sizi ele geçirmiştir. Şimdi odaya küçük bir ışık koyun. Işık sayesinde her şey daha net ve anlaşılır hale gelir. Filmi izliyorsunuz ama aynı zamanda çevrenizin de farkındasınız. Film hala korkutucu olabilir, ancak artık daha fazla kontrol sizdedir. Düşüncelerimizin farkındalığı, karanlıkta yanan bir ışık gibidir. Düşünceler hala oradadır ama onlara daha objektif bir açıdan bakarız.
Zihnimiz sürekli düşünceler üretir. Farkındalık meditasyonu, düşüncelerimizin gelip geçici olduğunu fark etmemizi sağlar. Düşüncelerimize kapılmak yerine, onların sadece geçici zihinsel olaylar olduğunu anlamamıza yardımcı olur. Bu farkındalık, düşüncelerimizin bizi yönetmesini engeller ve zihnimizde daha fazla kontrol sağlar.
Meditasyon pratiği, hangi düşüncelerin bizi desteklediğini ve hangilerinin yıkıcı olduğunu ayırt etmemize de yardımcı olur. Zihnimizdeki bu ayrım, hedeflerimize ulaşmamızı ve sağlıklı bir zihin yapısına sahip olmamızı sağlar.
Farkındalık, tüm duyusal girdilerimizin toplamıdır. Meditasyon sırasında duyularımızın farkına varmamız, anda kalma becerimizi artırır. Etrafımızdaki havanın sıcaklığı, oturduğumuz zeminin dokusu veya vücudumuzdaki küçük hisler bile farkındalık pratiğiyle daha belirgin hale gelir. Meditasyon sırasında sadece düşüncelerimizi izlemekle kalmaz, aynı zamanda çevremizdeki tüm duyusal detaylara da dikkat ederiz.
Meditasyon sırasında düşüncelerimiz akmaya başlar ve artık zihnimizin bir parçası olmaktan çıkarlar. Düşüncelerimizin farkına varmak, onların üzerimizdeki etkisini azaltır ve zihnimizi özgürleştirir. Artık düşüncelerimiz bizi değil, biz düşüncelerimizi yönlendirir hale geliriz.
Eğitmen Hakkında
Çağla Yılmaz Bayar
8 yıl meslek deneyimi
Spirituel Koç
Yorum Yaz