Budist Meditasyon ve Farkındalık Üzerine İlham Verici Kitap Alıntıları
Meditasyon pratiğinizi derinleştirmek ve farkındalığınızı artırmak için Buda’nın Öğretisi, Rezonans Kanunu ve Buda’nın Uyku Kitabı gibi eserlerden ilham verici alıntılarla devam edıyoruz. Bu metinlerde, meditasyonun zihinsel ve duygusal sağlığa etkilerini keşfedecek, düşünce ve duygularımızı nasıl dönüştürebileceğimizi öğreneceksiniz.
1. Buda’nın Öğretisi – Thich Nhat Hanh
"Zen öğretisinde, sürekli koşan bir ata binen adamın hikayesi vardır. Nereye gittiğini bilmiyordur ve duramıyordur. At, bizi çeken alışkanlık enerjilerimizdir. Kendimizi bu döngüden kurtarmalı ve durmayı öğrenmeliyiz."
"Duygularımızı tanımalı, onlara gülümsemeli ve kalbimizle kucaklamalıyız. Duygularımızdan fazlası olduğumuzu bilir ve onları dönüştürebiliriz."
Budist meditasyonun iki yönü vardır shamatha ve vipasana. Biz Vipasana’nın (“derinine bakma”) önemini vurgulama eğilimindeyiz, çünkü bu bize iç görü sağlar ve bizi acıdan, mutsuzluklardan ve yanılsamalardan özgürleştirir. Fakat shamatha (“durdurma”) uygulaması esastır. Eğer duramazsak iç görü kazanamayız. Zen öğretisinde bir adamla atı hakkında bir hikaye vardır. At dört nala koşmaktadır ve ata binen adam önemli bir yere gidiyormuş gibi görünür. Yolun kenarında duran başka bir adam bağırır, “Nereye gidiyorsun?”ve at üstündeki adam yanıtlar, “Bilmiyorum! Ata sor! Bu aynı zamanda bizim hikayemizdir. Bir ata biniyoruz, nereye gittiğimizi bilmiyoruz ve duramıyoruz. At bizi çeken alışkanlık enerjisidir ve biz güçsüzüzdür. Her za-man koşarız ve bu bir alışkanlık haline gelmiştir. Sürekli mücadele ederiz, uykumuzda bile. Kendi içimizde savaştayız. Durdurma sanatını düşüncemizi, alışkanlık enerjilerimizi, unutkanlığımızı, bizi yöneten güçlü duyguları durdurmayı öğrenmeliyiz. Bir duygu içimizde firtina gibi estiği zaman huzurumuz olmaz. Eğer dikkatli bir sekilde bir tabak bile yıkasaniz, şimdiki anda kalarak küçük bir tapinak da kursanız başka bir yerde olmayı istemeden, ün ve taninma peşinde olmadan bu edimin değerisizdir ve kendinizi cok mutlu hissedersiniz. Sık sık kendinize ‘Ben ne yapıyorum?’ diye sorun. Düşün-celeriniz sizi alıp götürmediği edimde bulunduğunuz zaman mutlu olur ve başkaları için bir mutluluk kaynağı olursunuz Dönüşümün olabilmesi için, dikkat çalışmasını sadece meditasyonda değil tüm gün boyunca yapmalıyız. Dikkat Buda’dır. Tipkı bitkinin güneş ışığına duyarlı olması gibi, zihinsel oluşumlar da dikkate duyarlıdır. Dikkat tam zihinsel oluşumları kucaklayıp dönüştürebilecek olan enerjidir. Dikkat “başaşağı dönmüş algıları” ardımızda bırakmamıza yardım eder ve bizi olan bitene karşı uyandırır. teşhis ederiz. Bu hoş, nahoş veya nötr olabilir. Bir duygu bir süre devam eder ve ardından başka bir duygu gelir. Meditasyon duygunun farkında olmaktır. Bu duyguyu tanıyin gülümseyin, kalbinizle kucaklayın. Eğer derinlemesine bakmayı sürdürürsek bu duygunun gerçek doğasını keşfeder ve bu acı verici bir duygu bile olsa artık korkmayız. Duygularımizdan fazlası olduğumuzu ve her duyguyu kucaklayip ona iyi bakabileceğimizi biliriz.Her duyguya derinlemesine bakarak onun köklerini bedenimizde, algılarımızda ve derin bilincimizde teşhis ederiz. Çok güçlü duygularımızı bile, sakinleşene kadar dikkat enerjimizle kucaklamayı öğreniriz. Dikkatimizi karnımızın şişip inmesine odaklayarak dikkatli soluma uygulaması yapar ve tıpkı kardeşimiz bebekken baktığımız gibi duygularımıza da iyi bakarız. Duygularimiza ve hislerimize derinlemesine bakma uygulaması yapar ve onları var eden besinleri teşhis ederiz.Kendimize daha sağlıklı besinler sunabilirsek duygularımızı ve hislerimizi dönüştürebileceğimizi biliriz. Duygularimız maddesi olmayan süreksiz oluşumlardır. Kendimizi duygularımızla özdeşleştirmemeyi, onları bir öz olarak düşünmemeyi, onlara sığınmamayı, onlar yüzünden ölmemeyi öğreniriz. Bu uygulama bizim korkusuzluk kazanmamıza yardım eder ve bizi bağlanma, hatta ızdıraba bağlanma alışkanlığından kurtarır.Buda’nin ogretisi Thich Nhat Hanh
2. Rezonans Kanunu – Pierre Frankch
"İster olumlama, ister meditasyon yoluyla olsun, düşüncelerimiz DNA’mız tarafından alınır ve kaydedilir. Gerçek sınırlar sadece zihnimizde mevcuttur ve bizi ne olduğumuzu düşündüğümüz şey yapan inançlarımızdır."
"Sağlıklı düşünceleri resmetmek, vücudumuzu iyileştirme gücünü harekete geçirir. Vücudumuz, düşüncelerimizin verdiği uyarılardan etkilenir."
İster olumlama ,afirmasyon yoluyla, ister telkinle, ister meditasyonla DNA’miz tarafIndan alınır ve kaydedilir. Burada küçük bir hatırlatma yapalım; gerçek sınırlar sadece bizim beynimizdedir.Bizi, olduğumuzu düşündüğümüz şey yapan, inançlarımızın gücüdür. Sağlıkla ilgili istekte bulunmak, hastalığı inkår etmek anlamına gelmez. Yapmak istediğimiz şey, kendimizi tedavi etme mekanizmamızı harekete geçirmektir. Resimleme yaparken, hastalığın yerine sağlıklı resimler koyarak; vücudumuza sürekli bir şeylerin enerjinin vücudumuza yayılmasını sağlıyoruz.ters gittiğini telkin etmek yerine, bu olumlu.Vücudumuz düşüncelerimizin verdiği uyarıdan bile etkilenir. İstemediğimiz inançlarımızdan kurtulmamın yegane yolu, arzu edilen yeni inançlarla istikrarlı bir şekilde meşgul olmaktr.
3. Buda’nın Uyku Kitabı – Joseph Emet
"Farkındalık meditasyonunun yolu, her nefesle kendimize dönmektir. Acımızı kabul eder ve onu tıpkı bir annenin ağlayan çocuğunu sarmalaması gibi şefkatle kucaklarız."
"Meditasyon, zihni ve bedeni bir araya getirir. Nefese yoğunlaşmak, bedeni sabitleyip zihni özgürleştirir. Düşünceler, nefesin durgun ve yavaş ritmini takip eder."
Farkındalık meditasyonunun yolu incelikli bir yoldur. Her nefesle birlikte kendimize, evimize geliriz. Eğer içeride acı varsa dinler, kabul eder ve acıyı tıpkı bir annenin ağlayan çocuğunu kollarına alması gibi sarmalarız. Bu şefkatli bir harekettir ve rahatlama getirir. Meditasyon sadece oturmak demek değildir. Buda’nın hayatıyla ilgili bir uyanış yaşamak da değildir. Meditasyon kendi haya tınıza uyanmaktır… Konsantrasyon, herkesçe yaşanan bir durumun üstesinden gelmeye yarar: Bedeniniz bir yerde olmasına rağmen zihniniz genellikle başka bir yerde olabilir. Zihniniz bedeninize bağlı değildir. Ancak, nefes alan bedenken, yoğunlaşan zihindir. Nefese yoğunlaşmak zihni ve bedeni bir araya getirir. Konsantrasyonunuz güçlendikçe kendinizle ilgili algınız, düşüncelerin gezindiği baş bölgesinden aşağıya göğsünüze ve sonunda da karnınıza iner. Nefesin evi, daralıp genişleyen diyaframdır.Bedenimiz evimizdir. Düşünceler bir tür zihinsel elektrikten oluşur, gelip giden, şekil değiştiren, sürüklenen ve kaybolan kuzey ışıkları gibidirler. Bütün bunlar olup biterken beden sabittir. Nefesimize yoğunlaşmaya devam ettiğimizde, zihin sonunda bizi başka yerlere götürmeye çalışan düşüncelerden koparak serbest kalır. Bulunduğumuz yerde hiçbir şey yapmadan sessizce otururuz ve nefes alış verişlerimiz yavaşlar ve derinleşir. Önceden nefesimiz, düşüncelerimizin rastgele ve kesik kesik ritmini takip ederken şimdi tersi olmaktadır. Düşüncelerimiz, nefesimizin durgun ve yavaş ritmini izlemektedir. Bir sükunet hissi gelir ve yavaşlarız.
Bu kitap alıntıları, meditasyon pratiğinizi zenginleştirmenize yardımcı olabilir. Duygularınızı tanıma, zihinsel sakinliği keşfetme ve farkındalıkla hareket etme üzerine derinlemesine bilgi sunuyorlar. Meditasyonunuzu günlük yaşamınıza entegre etmek için bu eserleri keşfetmeye başlayın!
Eğitmen Hakkında
Çağla Yılmaz Bayar
8 yıl meslek deneyimi
Spirituel Koç
Yorum Yaz